12 Mart 2022 Cumartesi

gelmez o günler

Hayatımı yazsam roman olur mu acaba. Belki de hikaye sadece basit , öylesine birkaç sayfaya karalanıvermiş. Rahmetli Doğan Cüceloğlu bir program da diyor ki ben yaşadım mı veya ne yaşadım ? Programdan kısa bir kesit var YouTube da ,belki izlemek istersiniz. 
Geçmiş geçti mi gerçekten yoksa kalbimdemi izleri ,ruhumda ,kafamda beynimde geçmiş yaşantılar bölümü diye bir yer varmı. Şu köşede güzel anılar bu köşede kötü anılar. Huzunler aglamaklar mutlu huzurlu anlar gulmekler. Ne çok anar oldum geçmişi. Nasıl özledim çocukluğumu bisikletle tur attığım zamanlar, söğüt ağacının dalını salıncak yapisimiz. Dut ağacına babamın koyduğu mindere oturup sağdan soldan dut yiyisimiz. Hani o komşu nene önlüğünü açıp dut ativerin diye istemişti de dişleri olmadığı için ne konuştuğunu anlamamistik annem tercüme etmişti dut istiyor diye. Babaannemin comlege diktiği nanenin mis kokusu mesela birde öbür saksıda ki fesleğen başını oksayinca kokusunu avucuna bırakan.  Dedemlere dükkanda yardım edip aldığımız harçlıkları başka bakkalda harcayışımız 😅 
Çok zaman geçmiş üstünden ama fazla da geçmemiş sanki 
bir adım kadar yakın bir telefon kadar uzak her şey. Madem öyle sil gözyaşlarını yap bir acı kahve hüzünler teslim almasın kalbini. 

2 yorum:

  1. çocukluğumuza özlem bu evet ah ah :)

    YanıtlaSil
  2. geçmiş hep bizimle hep de olacak ama onu yük gibi değil de hep yanımızda olan acı tatlı dostlar gibi tutmak lazım , bir adım ilerisi şizofreni olmaz umarım bu düşüncemin ama ayırmak lazım sanki kendini :)

    YanıtlaSil